Eyvallah Diyebilmek!
28 Ağustos 2024
Hipnozunun Anayasası
28 Ağustos 2024

Bilinçaltı Yasaları

“bilinçaltı çok güçlü bir şey bilinçaltı yasaları nasıl çalışır.” Şeklinde bir soru sormuş ama ben izninizle bu konuyu herkesin anlayacağı bir şekilde (elimden geldiğince, bilgimin yettiğince) enine boyuna anlatmaya çalışacağım.

Asıl konumuza geçmeden, bir kavram kargaşasına ve anlaşılmazlığa sebep olmamak için çok özet bazı bilgiler vermem gerek. Sevgili Dostlarım, dikkat ederseniz akademik kariyer sahibi olan, yüksek tahsil yapmış insanlarımızda dâhil; hemen, hemen hepimizde bir kavram değerlendirme ve açıklama sorunu var. Buda doğal olarak kargaşaya ve yanlış anlamalara hatta anlaşılmamaya sebep oluyor. Özellikle bizim öğretilerimizin alanına giren birçok hususta biz bu durumu yaşıyoruz. Zira bizim eğitim sistemimizin ve iletişim yöntemlerimizin yetersiz ve yanlış oluşundan dolayı bazı kavramların literatürümüzdeki anlamları ya BOŞ-ANLAMSIZ veya YANLIŞ ANLAM ve MANA ifade etmekte. Sizin çok fazla zamanınızı almadan hemen bazı örnekler vermek ve karşılığını boş bırakarak, cevaplarını kendi zihninizden bulmanızı ve böylelikle de kendinizi test etmenizi istirham edeceğim.
– AKIL
– ZEKÂ
MANTIK
– ZİHİN
– FİKİR
– DÜŞÜNCE
– BİLİNÇ
– ÜST BİLİNÇ
– BİLİNÇALTI
– ZİHİN HARİTASI
– DİYAGRAM,
Bunlar bizim öğretilerimizin literatüründe sıkça kullandığımız bazı kavramlardan birkaçı. Şu an aklıma sadece bunlar geldi. Bunlara eklenecek daha birçok kavram ve sözcük vardır. Şimdi yukarıdaki kavramlara/sözcüklere yeniden ve biraz düşünerek dikkat edin. Hayır, hayır… Kendinizden utanmanız, kendinizi eleştirmeniz gerekmiyor. Bu sadece sizin sorununuz değil. Yukarıda da arz etiğim gibi bu kargaşayı çoğu akademisyenler bile yaşıyor hatta tv. Programlarındaki konuşmalarına veya sunumlarına bile yansıyor. Neden mi böyle? Tabii ki eğitim sistemimizden. Everest tepesinin yüksekliğini, missisipi nehrinin debisi çoğumuzun bilinçaltına çakılmıştır ama biz kendi SINIRSIZLIĞIMIZI HİÇ FARKETMEDEN bilinçaltımıza bilinçli ve sistemli bir şekilde enjekte edilen AŞAĞILIK KOPLEKSİ., ÖNYARGI, ve daha onlarca zihinsel prangalarla; GÜVENSİZ, KORKAK, SİNMİŞ, EZİLMİŞ, EDİLGEN, DEPRESİK ve her an büyük bir çöküntüye hazır, ÖLÜME DÜNDEN RAZI bir toplum oluvermişiz. Bunları bize kin neden reva görmüş, nasıl başarmışlar gibi ucu biraz kirli siyasete uzanan şeylerden asla ve kesinlikle bahsetmeyeceğim. Bu bir durum tespiti ve ben buna adım kadar emin bir şekilde inanıyorum. Evet sevgili dostlarım durum bu. Bu nasıl oluyor derseniz işte konumuzda zaten bu her daim açık kapımız olan BİLİNÇALTIMIZ sayesinde. Evet, her şeye, her zaman açık olan kapımız; BİLİNÇALTIMIZ.

Sevgili dostlarım, bu konu o kadar önemli ve değerli ki onlarca cilt kitap yazsanız tam olarak ifade etmiş olamazsınız. Anca ben size çok kısaca bazı teknik bilgiler sunmaya çalışacağım.
Bilinçaltımız, yukarıda da arz ettiğim gibi bizim literatürümüzde çok yeri olmayan, maalesef değeri ve önemi hala anlaşılmamış olan çok değerli bir hazinemiz. Bazı üstatlar ona şöyle derler. BİLİNÇALTI FARKINA VARILIP EĞİTİLMEDİĞİ ZAMAN ACIMASIZ VE ZALİM BİR PATRON, AMA FARKINA VARILIRDA İYİ BİR EĞİTİME TABİ TUTULURSA ÇOK İTAATKÂR BİR HİZMETKÂRDIR. Bende tüm kalbimle bu değerlendirmeye katılıyorum.

Sevgili Can dostlarım, teknik olarak bilinçaltı henüz sınırları, hacmi ve işlevleri tam olarak standart bir ölçümle ölçümlendirilememiş ve işlevsel olarak ta beynimizin bir parçası değildir. Sakın bu konuda yanlış bir yoruma varmayın. Beynimizin görülemeyen/farkında olmadığımız bir yanıdır. ( bu konuda kuantum felsefesini bilmek maddenin sezilgen/hayali tanecikleri olan bozon ve onun alt katmanları olan foton, graviton ve gluon gibi parcacıklar hakkında az çok bilgi edinmek gerek) Bütün istemsiz vücut fonksiyonlarımızı kontrol eden otomatik pilotumuzdur. Aslında yine beynimizde yeri olmayan hafızanın deposu bilinçaltıdır. Bilinçaltımız:

– HEYECANLARIMIZI,
– FİKİRLERİMİZİ,
– SEZGİLERİMİZİ,
– DAVRANIŞLARIMIZI, KENDİMİZ HAKKINDAKİ İMAJLARIMIZI,
– VE ALIŞKANLIKLARIMIZI düzenler ve ONLARDAN SORUMLUDUR

Bilinçaltının çok kesin ve net yasaları vardır. Bunlar kısaca;

– BİLİNÇALTI TELKİN VE İMGELEME/HAYAL YOLU İLE İKNAYA AÇIKTIR.
– ÖNERİLERİ KESİNLİKLE SORGULAMADAN KABUL EDER, ( Beni Öldür derseniz, sadece, “ Emir anlaşıldı “Der ve Öldürür”
– TEKRARLARI OLUMLAMA OLARAK KABUL EDER,
– YARGILAMAZ,
– SORGULAMAZ,
– MANTİK YÜRÜTMEZ,
– AKILA UYGUNLUĞUNU DEĞERLENDİRMEZ.
– SPONTANE/OTAMATİK DAVRANIŞLARIMIZ, ALIŞKANLIKLARIMIZ VE HAFIZAMIZDAKİ KAYITLI BİLGİLERDEN SORUMLUDUR.
– ZİHİNSEL KİMLİĞİMİZİN % 10’ bilinç, % 90’ ı BİLİNÇALTIDIR. BU BAKIMDAN BAKILDIĞINDA AYSBERGİN GÖRÜNMEYEN KISMIDIR.
– BİNİÇ AYNI ANDA EN FAZLA 8-9 KONUYU DEĞERLENDİRİP TAKİP EDEBİLİRKEN BİLİNÇALTIMIZ AYNI ANDA 11.000 BİTLİK BİLGİYİ KUSURSUZCA İŞLER VE BUNUN ÇOĞUNU BİZ FARKETMEYİZ BİLE.
– TÜM BEDENSEL FONKSİYONLARIMIZI, KALP ATIMINDAN TUTUN ENDOKRİN SİSTEMİMİZE KADAR SIFIR HATA İLE KUSURSUZCA İŞLETEN BİLİNÇALTIDIR.
– BİLİNÇALTININ GÜCÜ GÖREVİ SADECE FİZİKSEL BEDENİMİZ VE ONUN FONKSİYONLARI İLE DE SINIRLI DEĞİLDİR. BİLİNÇALTI AYNI ZAMANDA EVRENSEL ZEKÂYA BAĞLI OLDUĞUNDAN BİZİ ZİHİNSEL/DUYGUSAL VE RUHSAL OLARAKTA DESTEKLER, BESLER VE DURUMA GÖRE UYARIR, KORUR.

Genel olarak bilinçaltının görev i; Yaşamın idamesi/devamı ve mutluluğun sağlanmasıdır.
Ancak manipülasyonlara ve telkinlere açık olduğundan bu işi bilen TOPLUM MÜHENDİSLERİ tarafından tehlikeli ve bize Zaralı bir şekilde de programlanabilir. Bunun içindir ki , bu değerli hazinemizi, her zaman, herkese ve her şeye açık kapımızı çok iyi tanımalıyız, ona gereken değeri ve önemi vermeliyiz. Ve onu kendimiz istediğimiz gibi programlayarak, onu kendimize hizmetkâr yapmalı ve istediğimiz hayatı kurmalıyız. Bu konuda Olumlamalar ve reiki ikideki bazı programlar çok değerlidir. Tabii ki HİPNOZ. Bilinçaltımızın en iyi anladığı ve en güzel cevap verdiği yegâne olgu hipnoz. Maalesef bu konuda da çok büyük engeller ve sorunlarla karşı karşıyayız ama her şeye rağmen iyi bir hipnozitör veya hipnoterapist yanlış yöne akan nehrinizin yönünü doğru istikamete çevirerek hayatınızı çok kaliteli, çok verimli ve çok huzurlu bir şekilde yaşamanızı sağlayabilir.

Değerli dostlarım, yukarıda da arz ettiğim gibi bu konuda ciltler dolusu kitaplar yazılsa az gelir. Ama bu forumda bu çok değerli kısacık soruya yeterli bir cevap olduğunu düşünüyor, Yine sevgili Behice’ye ve hepinize selam saygı sunuyor, bununla alakalı başkaca sorularınız olursa da çekinmeden yazmanızı istirham ediyorum.

Sevgi, huzur ve ışıkla…