Merhaba sevgili dostlarım,

Bu gün sizlere çok farklı bir açıdan, hem kendimle alakalı bazı hususları, hem de SIFIR NOKTASI ENERJSİ MATRİX ilgili yanlış anlamaları ortadan kaldıracak açıklamalarda bulunacağım.

Sevgili dostlarım, bildiğiniz gibi biz, özellikle SIFIR NOKTASI ENERJİSİ MATRİX’i Türkiye’de (inisiyasyonla/uyumlama yolu ile) sizlere sunan ilk ve tek kişiyiz. Maalesef bunu söylemek durumunda/zorunda kaldım, Allah affetsin inşallah. Zira bu öğreti sadece kuru bilgi ile bilimsel teknik ve yöntemlerle öğrenilecek, hayatımıza aktarılıp kullanılarak değer arz edecek bir şey değil. Bilgiyi her şekilde her yerden alabilir, kullanıp, uygulayabilirsiniz. Ancak günümüz insanının çok FARKINDA OL madığı ancak ezoterik devirlerden beri kadim bilgelerce bilinen okült kültürlerce uygulanan bir inisiyasyon/aktarım geleneği bu mübarek ışığın aktarımı içinde kesinlikle olmazsa olmaz şarttır.

Değeri kardeşlerim, biz çoğunuzun yakından tanıdığı gibi taşıdığımız değerin hakkını verebilmek, bu kutsal ışığı özellikle kendini insanlığın iyiliğine ve şifaya adamış insanlara ulaştırmak, onların kendilerini ve çevresindeki tüm canlıları şifalandırmalarını, hem de yaşamı boyunca tüm beşeriyetin rezonansına olumlu katkılar sunmasını sağlamak için çırpınıp duruyoruz. Bunu yaparken; çoğu zaman yanlış anlaşılarak bir eksiklik gibi değerlendirilerek istismar edilse bile elimizden geldiğince, şefkat ve tevazu çizgisini korumaya, kalbimizi kırsalar bile, biz onları kırmamaya, kimseyi dışlayıp atmamaya çalışıyoruz.

Sevgili canlar, bu kısa izahattan sonra izninizle sizlere son zamanlarda rahatsız olduğumuz hususlarda bilgiler arz edeceğim. Bildiğiniz gibi bu kutlu ışık büyüyüp gelişip, genişledikçe maalesef eşyanın tabiatına uygun olarak bazı sıkıntılar ve sorunlar da olabilmektedir. Allah’ın izni ile biz elimizden geldiği, gücümüzün yettiğince bu durumları en iyi şekilde kontrol etmeye yönetmeye çalışıyoruz. Bizi bunlardan ziyade yanlış anlaşılmalar, hatta anlaşılamamış olmak üzmektedir. Bu yanlış anlaşılmaların başında bizim öğretimizin tasavvuf boyutu gelmektedir. Bizi takip eden can dostlarımızın farkında olduğu gibi biz bu hususu da oldukça mustaribiz ve sık sık gündeme getirip her defasında da tasavvufla taassubu karıştırmamak gerektiğini vurguluyoruz. Maalesef ülkemizde tasavvufun ve mutasavvıfların gerçek anlamları ve değerleri bilinmediği gibi; din simsarları, inanç istismarcıları ve insanları köleleştirip aslında dinde, İslamda hiç yeri olmayan kendi sapık düşüncelerini okumaktan, araştırıp sorgulamaktan aciz zavallı insanlarımıza “Dinin esasları” imiş gibi empoze edip, yutturan ve böylece kendilerine bağımlı hale getiren insanlar anlaşılmaktadır. Oysa bizim eteklerine yapıştığımız hazreti pirler, şimdiki zamanda kuantum biliminin “yeni” keşfettiği en modern bilimin ulaştığı son noktayı SIFIR NOKTASINI ta 1200 lü yıllarda bilen gerçek hakikat ehli insanlardır. Muhyiddin ibnül Arabi hazretleri başta olmak üzere, Hz. Mevlana, Abdulkadir Geylani hazretleri gibi devrin FARKINDA OL AN kandillerinin ışıkları günümüzün insanının gözünü kamaştırmaya devam etmektedir. Bu yüksek farkındalık özellikle son on yıldır tüm modern dünyanın bilim insanları tarafından yeniden masaya yatırılarak araştırılıp, değerlendirilirken biz hala dengesini yitirmiş, kendi karanlıklarında kaybolmuş birçok ucubeyi onlarla karıştırıyoruz.

Değerli dostlarım, ayrıca bizim bu husustaki pozisyonumuz da maalesef son zamanlarda istismar edilmeye yeltenilmektedir. Bildiğiniz gibi özellikle SIFIR NOKTASI ENERJİSİ MATRİX i sizlere sunarken hem tasavvuf yönünü hem de kuantum (yeni fizik) yönünü izah etmeye özellikle ikisini de tüm detayları ile sunmaya ve ifade etmeye gayret ediyoruz. Ola ki tasavvufu idrak edememiş, hatta karşı olmuş can dostlarımız, bu kutsal öğretiyi tamamen “Yeni fiziğin” esasları çerçevesinde öğrenme imkânına sahiptirler. Oysa biz kendi tecrübelerimizden ve farkındalığımızdan biliriz ki HAKİKAT de tasavvuf ve kuantum aynı şey. Her ikisi de TEVHİD inancını ispat eder nitelikte. Hal böyle olunca bizi insanlara dini telkinlerde bulunan, kendini bir tarikat, cemaat adamı gibi takdim eden maalesef art niyetli kardeşlerimize Allah’tan izan ve vicdan niyaz ediyoruz. Evet, biz elhamdülillah inançlı ve inancını yaşamaya çalışan fakirleriz. Bu öğretilerden öte, bizim bazı dostlarımızın özellikle ilgilendiği esma-ül hüsnalarla çalıştığımız bazı özel programlar da var. Ancak biz bunları kesinlikle kimseye şart koşmayız ve empoze bile etmeyiz. Bizim hanemiz herkese, her görüşe, her inanca sonuna kadar açıktır. Biz hiçbir canı bizim gibi düşünmüyor diye dışlamayız. Kimseye ayrı/öteki olarak davranmadık, davranmayız. Varsa böyle bir durum, lütfen bu meydanda herkese açık bir şekilde yazsın, gereği neyse yerine getirmek boynumuzun borcu olsun.

Sevgi, huzur ve ışıkla…