Bugün sizlere hiç hoşlanmadığım ancak yazmak zorunda kaldığım çok önemli bir konudan, fitneden bahsetmek istiyorum. Neden böyle tatsız bir konuyu dile getirdiğimi yazının sonunda inşallah anlayacaksınız.
İnsanlığın bu dünya planında VAR edildiği AN dan itibaren var olan fitne, tüm insanlığın bir felaketi olduğu gibi İslam ümmetinin de başına çok büyük dertler açmış, zaman zaman felaketlere sürüklemiş ve kuran-ı kerimde onlarca ayetle ifade edilerek lanetlenmiş bir hasetlik duygusudur. Kelime anlamı bakımından birçok şekilde ifade edilse de hepimizin bildiği gibi asıl ifadesi bozgunculuk, ayrımcılık ve kargaşa çıkarmak olarak basit bir şekilde anlamamız yeter. Fitne, tamamen şeytanın insanların nefslerine taktığı bir tasmadan ibarettir. Daha anlaşılır bir ifade ile Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmaya çalışmak fitnedir.
Muhammed Hadimi hazretleri de Berika’da yetmişten fazla fitne çeşidi olduğunu beyan etmektedir. Yüce kitabimiz kuran-ı kerim -“Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bekara -191)
-“Kâfirler birbirinin dostları, yardımcılarıdır. Eğer, Allahü teâlânın emirlerini yerine getirmez, kendi aranızda dost olmazsanız, yeryüzünde, kargaşa, fitne ve büyük fesat çıkar.” (Enfal -739) diyerek fitnenin ne kadar büyük bir günah ve salgın bir hastalık olduğuna dikkatimizi çekmektedir.
Yukarıda da arz ettiğim gibi benim bu tatsız konuyu gündeme alışımın sebebi tam da bu. Sevgili dostlarım, rabbimize hamd ve senalar olsun ki yavaş da olsa büyüyor, gelişiyoruz. Doğal olarakta her defasında zikrettiğimiz gibi veren elimiz saydığımız FARKEDER derneğimizde gelişip büyüyor. Hal böyle olunca maalesef bizlerde hiç ummadığımız ve beklemediğimiz insanların (!) “ Allah onları islah etsin” fitnenin ve fitnecilerin hedefi oluyoruz. Lütfen ilmimize ve bir birimize sahip çıkalım. Fitneye karşı uyanık olalım. Bu öğreti ile ve bizimle ilgili ne duyuyor, ne biliyorsanız usulü erkânınca, kimse ile kavga edip sıkıntıya girmeden hemen yerinde ve anında müdahale edip, HAKKIN hukuku gereğince doğrudan yana tavrınızı koyunuz. Ola ki sizin bir şüpheniz tereddüttünüz varsa bildiğiniz gibi müracaat kapısı her daim hepinize açık. Hiç çekinmeden sorup, sorgulayıp kendi idrakinizce değerlendirerek HAKİKATİ kendiniz görün. Size bir başkası (fitne) kendince fesatça düşüncelerini empoze etmesin. Zira bu kutlu ışık o kadar değerli ki… Bir AN lığına bir şüpheye düşer de delalete yönelirseniz işte o zaman fitne amacına ulaşır. Rabbimiz bizleri hepimizi FİTNENİN VE FİTNECİNİN ŞERRİNDEN KORUSUN.