Merhaba sevgili dostlarım,
Yaklaşık sekiz yıldır hayatımızın merkezine koyduğumuz ve tüm yaşamımızı bu merkez üzerinden yeniden şekillendirdiğimiz, bu uğurda birçok değerden vaz geçip feda ettiğimiz, en anlaşılır tabirle gemileri yaktığımız SIFIR NOKTASI ENERJİSİ MATRİX ve onun sayesinde ve ışığında gelişen onun evladı saydığımız FARKEDER derneğimiz hakkında kısa bir analoji yapmak istiyorum.
Öncelikle bana bu değerlendirmeyi yapma gereğini hissettiren sebebi izah etmem gerekirse, birkaç gün önce FARKEDER derneğimizin açılış seremonisine davet etmek için bizden SNE eğitimi almış çok bir kardeşimi aradım. Bu hanım kardeşimizle konuşurken bir ara kardeşimizin “ Hocam ben SNE yi kullanmıyorum” demesi üzerine şaşkınlıkla nedenini sorduğumda bana özellikle iki nokta tekniğindeki “SALIVERMEK/ ENERJİYİ SERBEKT BIRAKMAK” konusunda sorunlar yaşadığını bundan dolayı bu enerjiyi kullanmadığını çok samimi bir şekilde izah etti. Doğrusu bu kadar basit bir konuyu anlatamamış olmaktan dolayı kendimi sorumlu hissettiğim için bu konuda bir yazı yazmak ihtiyacı hissettim.
Aslına bakarsanız, eğitimlerde de sıklıkla verdiğim bir örnekte olduğu gibi hiç okuryazar olmayan kendi halinde bir insana birkaç dakika anlatsanız ve tertemiz niyeti, kesin ve net bir inanç ile iyileşeceğine inanarak bir başkasına dokunmasını sağlasınız şimdi mucize diye nitelendirdiğimiz bir sonuç alması mümkün. Sadece şeksiz, şüphesiz , kesin ve net olarak şifanın veya (olmasını istediğiniz herhangi bir şeyin) olacağına inanarak, zihnini tamamen boşaltarak İLAHİ FARKINDALIĞIN SIFIR NOKTASINA bağlanarak, iki noktayı zihninizde bir görüp, kainatın oluşunu sağlayan SIFIR NOKTASI ENERJİSİNİ bir anda serbest bırakmak. Evet… ne dediğinizi (düşündüğünüzü) tahmin edebiliyorum. “Nasıl inanacağız? İnanmak kolay mı?” diyorsunuz. Bu yüzden de neyi salıvereceğimizi serbest bırakacağımızı tam bilemiyoruz. Maalesef içinde yaşadığımız zihinsel hapishanelerimizde, bize giydirilen deli gömlekleri içinde, dayatılan/ öğretilen inanç sistematiğinde” sadece duyusal algılarımızla algıladıklarımıza inanmamız gerek, gerisi bilimsel olmayan hayal ürünü, hatta safsata, daha da ötesi delilik… “ yaftası ile etiketlendirildiğinden bilinçaltımız bu programa göre diyor ki “ GÖSTER DE İNANAYIM.” Bizde bu durumda sizlere on sekiz saat boyunca işkence edercesine kuantumun yasalarını ve tasavvufun derinliklerini anlatmaya, hâkim zihnimizi köle yapmaya çalışıyoruz.
Konuyu çok fazla uzatmanın gereği yok. Lütfen ders notlarınıza yeniden göz atın, BOLBOL PRATİK YAPIN. Zihninizi boşaltmayı, saf farkındalığın morfik alanına girebilmeyi, tertemiz niyetinizi tutarak iki noktayı yargısız, sorgusuz tespit ederek SNE yi serbest bırakmayı bir defa başardığınızda artık o yol size her daim açıktır. Zira siz bu eğitim boyunca tam altı değişik konularda inisiye oldunuz. Pratiklerinizi yapın göreceksiniz ki herşey çok daha çabuk, kolay ve çok etkili… Ola ki bir eksiklik, yanlışlık veya olumsuz herhangi bir durum olursa lütfen bana bildirin. Yeniden değerlendirelim.
Şimdi bol bol pratikler yapma vakti… Hayırlı olsun inşallah.